Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
1983'te Simone de Beauvoir, Sartre'ın kendisine yazdığı mektupları yayımladığında dostları ona merakla şu soruyu sordular: "Ya sizin Sartre'a yazdıklarınız nerede Kunduz?" Benim tepkim de aynen öyle olmuştu. Çok iyi ammsıyorum, Sartre'ın mektuplarını okurken, bir yandan büyük bir zevk duymuş, bir yandan da Simone de Beauvoir'ııı mektuplarının eksikliğini duyunsamistim: "Ya sizin Sartre'a yazdıklaırınız nerede Kunduz?" Bu soruyu herşeyden önce meraktan sormuşluk elbet. Onca arastirma, şaka ve ayrıntı ... Herbiri bir binlerce ... Simone de Beauvoir'ın kendisi bile her zaman gedikleri tıkayamıyor, ·yaşamın günlük süprüntülerini" -mektuplarının önemsiz ama vazgeçilmez maddesini- yeniden canlandıramıyordu ... Ne yazık ki bu anıınsayamama, aralarındaki "sürekli söyleşi"nin bozulmasına, delinmesine neden oluyor ve ilişkilerinin tam gerçeği ne inmeyi engelliyordu. Çünkü ayni yanitı veriyordu: 'Mektuplarım mı? Onlar kayboldu." Yaşamının sonuna dek buna inandı. 1 984 Mart' ıııda feminist bir Kanada dergisi Bcauvoir'la uzun bir söyleşi yaptı: -'Kuııduz'a Mektup1ar"ı yayımladıktan sonra, birçok kişi Sartre'a yazdığıniz mektupları niye yayımlamadığınız sordu. Mektuplarımzın eksikliği duyuluyor Mektuplarımzı yayımlatmayı düşünüyor musunuz? - Hayır. Önce şunu söyleyeyim ki benim mektuplarıının çoğu kayboldu. cunku bende değil Sartre'ıaydılar. Sartre'ın evı de bir kez bombalandı ve evraklarımn çoğu bu sırada yok oldu. Sonra, yaşarken mektuplarin yayimlanmasi taraftari değilim doğrusu. Öldüğümde eğer onları bulan olursa yayımlanabilir..