- Konbuyu başlatan
- #1
Herşeyde olduğu gibi siyaset de besine ihtiyaç duyar.
Toplum psikolojisi siyasetin beslenme kaynağıdır.
Toplum psikolojisine hükmetme yeteneğine siyaset denir.
Bu derece öneme sahip olan toplum psikolojisi paylaşılmış durumda.
Siyasi partiler, dernekler, tarikatlar ve neredeyse bütün toplumsal örgütler toplum psikolojisinden beslenir.
Bunların en önemlisi ülke kaderini tayin etme hakkını kendinde gören siyasi iktidarlardır.
Dünya siyaseti belirli güçler tarafından belirli hedef doğrultusunda sistemleşmiştir.
Bu nedenle siyasi iktidarları belirli güçler tayin eder.
Dünyanın dört bir tarafından seçilen özel kişiler ABD ve İngiltere'nin özel okullarında eğitilerek, kendi çıkarları doğrultusunda daha sonra ülkelerin yönetimine getirilir.
Burada yönetim biçiminin veya ülke yapısının ne olduğu önemli değildir. Önemli olan toplum psikolojisini ele geçirerek kendi çıkarları yönünde toplumu sürüleştirmektir.
Diğer siyasi partiler, dernekler, tarikatlar ve legal-illegal örgütler, siyasi iktidarları aynı yöntemle besleyen diğer yapılanmalardır.
Burada toplum çaresiz bırakılır ve mevcudiyeti kabullenmeye itilir.
Bu şekilde iradesi ele geçirilen toplumlar kendisini kendi haklarından men eder.
Ülke değerlerinin peşkeş çekilmesi, milli duyarların asimile edilmesi, ekonomik çöküş, tecavüzler, kadına şiddet karşısında bunu yapan iktidarları baş tacı eder.
Böylece siyasi beslenme sistemi hedefine ulaşmış olur.
Toplum psikolojisi siyasetin beslenme kaynağıdır.
Toplum psikolojisine hükmetme yeteneğine siyaset denir.
Bu derece öneme sahip olan toplum psikolojisi paylaşılmış durumda.
Siyasi partiler, dernekler, tarikatlar ve neredeyse bütün toplumsal örgütler toplum psikolojisinden beslenir.
Bunların en önemlisi ülke kaderini tayin etme hakkını kendinde gören siyasi iktidarlardır.
Dünya siyaseti belirli güçler tarafından belirli hedef doğrultusunda sistemleşmiştir.
Bu nedenle siyasi iktidarları belirli güçler tayin eder.
Dünyanın dört bir tarafından seçilen özel kişiler ABD ve İngiltere'nin özel okullarında eğitilerek, kendi çıkarları doğrultusunda daha sonra ülkelerin yönetimine getirilir.
Burada yönetim biçiminin veya ülke yapısının ne olduğu önemli değildir. Önemli olan toplum psikolojisini ele geçirerek kendi çıkarları yönünde toplumu sürüleştirmektir.
Diğer siyasi partiler, dernekler, tarikatlar ve legal-illegal örgütler, siyasi iktidarları aynı yöntemle besleyen diğer yapılanmalardır.
Burada toplum çaresiz bırakılır ve mevcudiyeti kabullenmeye itilir.
Bu şekilde iradesi ele geçirilen toplumlar kendisini kendi haklarından men eder.
Ülke değerlerinin peşkeş çekilmesi, milli duyarların asimile edilmesi, ekonomik çöküş, tecavüzler, kadına şiddet karşısında bunu yapan iktidarları baş tacı eder.
Böylece siyasi beslenme sistemi hedefine ulaşmış olur.