- Konbuyu başlatan
- #41
- Katılım
- 6 Ocak 2011
- Mesajlar
- 118
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 86
Siyaset ve eğitim-
Her fert bir sosyal topluluğun canlı bir üyesi olduğuna göre, sağlıklı bir topluluk sağlıklı insanlar tasarlar. Gerçek bir cumhuriyetin vazgeçemeyeceği gerçek özgür kişileri nasıl yetiştireceğiz? Bu soruya yanıt vermek için Rousseau kendi eğitim sistemini kurar. Tasarı uzun yıllar içinde olgunlaşır. Rousseau M. de Mably’nin yanında eğitimci olarak çalıştığından beri, eğitim üzerine küçük bir eser yazmıştı: Projet pour l’éducation de M. de Saint- Marie (M. de Saint- Marie’nin eğitimi için tasarı). O, sadece düşünsel bir biçimlenmenin yetersizliğini ilan ediyordu: “ Bir gencin eğitiminde saptanacak amaç, onun yüreğini, düşünce biçimini ve anlayışını oluşturmaktır ve bu benim nitelendirdiğim biçimde olmalıdır” der.
Daha sonra, kurallı ve eksiksiz bir şekilde sorar soruşturur, Montaigne’i yeniden okur, Locke’un çocukların eğitimi üzerine kitabını ve Crousaz, Morelly gibi çocuğun mutluluğu ve yaşamın gerekleri adına geleneksel göreneklere karşı savaşan çağdaş düşünürlerin bütün kitaplarını uygular. Emile’i yazarak, her şeyden önce, bir kitap kültürü döküntüleri arasında kötücü eğitim bilimcilerin, çocuğun ruhuna yerleştirdiği bozulma tohumlarını çürütmek gerektiğini göstermek ister. O halde Emile, eserinin geri kalanıyla sıkı bir ilişki içindedir: Rousseau orada eğitimbilimsel idealini açıklar.
Eğitimbilimsel ideal: Emile (1762).
Bölüm I: Emile beş yaşına kadar.- Bebek, bir sütanneye değil, doğal koruyanlarına emanet edilmelidir: Anne onu beslemeli, baba ona ilk bilgilerini vermelidir. Bununla beraber, açıklamaya uygun olması bakımından, varsayalım ki Emil yetimdir ve sadece eğitimiyle görevli bir dadıya emanet edilmiştir. Çocuğu kırsal kesimde yetiştirelim; soğuk banyolara alıştıralım; hareket serbestîsini yok edecek olan kundaktan uzak tutalım; onu her türlü alışkanlığın kölesi yapmayalım; hiddetlerinden kurtaralım; dilin zorluklarını ona göstermekte acele etmeyelim; basit gereksinimlerini dile getirmesine olanak verecek az sayıda kelimeleri net bir şekilde söylemesi ve doğru olarak kullanmasıyla yetinelim.
Bölüm II: Emile beşten on iki yaşa kadar, vücudun ve duyguların gelişimi.- Genel olarak, vakitsiz bir zorlama olmadan, kendi haline bırakılmalı: doğa ona bakacak ve ona öğretecektir. Bir konu üzerinde onunla tartışmaktan kaçınılmalı, ama yaşına göre davranılmalıdır: Ona ne öğretebilirsiniz? Henüz büyük şeyler değil: o, bilgileri özümleme yetisine sahip değildir. “ Büyük kural zaman kazanmak değil, ama zaman kaybetmek olmalıdır”; bununla beraber onu deneyle biçimlendirelim: eğer öfkeyle camları kırmışsa, onu penceresi olmayan bir odaya kapatalım. Peki, belleğini kuramsal derslerle mi dolduracağız? Ona dilleri, coğrafyayı, tarihi, edebiyatı mı öğretelim? Ona La Fontaine’in masallarıyla henüz tanımadığı toplumdaki bozulmayı mı açıklayacağız? Yararsız ve tehlikeli bir program! Bununla beraber, karakterini biçimlendirmeyi ihmal etmemeliyiz, ne de vücudunu geliştirmeyi ve duygularını inceltmeyi. On iki yaşında, Emil sağlıklı, güçlü kuvvetli, ateşli, tasasız, yaşamaktan zevk alan biri olacaktır.
Bölüm III: Emile on ikiden on beş yaşına kadar. Düşünsel ve teknik biçimlenme.- Emile şimdi zihnini donatacaktır, ama sadece deneyimle: eğitimcisinin kılavuzluğunda, gözlemlemeyi ve olaylar üzerinde düşünmeyi öğrenecektir ve “ bilimi keşfedecektir”; böylece kendisine yararlı olacak olan coğrafya, kozmografya, fizik gibi bilimleri özümleyecektir. Bundan başka, teknik bir eğitim alacak ve bir el zanaatını öğrenecektir: böylece Emile örneğin marangoz olacaktır. Sonunda deneyiminin verilerini gruplandırıp, kıyaslayarak, Emile düşünmeye alışacak, ardından da düşünce yürütecektir. On beş yaşında, “ Emile az şey bilmektedir, ama bildiklerinin hepsi kendisine aittir… çalışkan, yetinmesini bilen, sabırlı, iradesi sağlam, cesaret doludur… kendisini ilgilendiren her konuda erdemlidir”.
Bölüm IV: Emile on beşten yirmi yaşına kadar. Ahlak ve din gelişimi.- Emile’de duygudaşlığa ve acımaya eğilimler özendirilecektir. Ona insanları tanımayı öğretmek için, Plutarque gibi gerçek büyük insanların yaşamını anlatan eski tarihçileri ve bir de gerçek anlamıyla hikâyeler şeklinde kısaltılmış fablları okuma olanağı verilecektir. Sadece on sekiz yaşında, Emile dinsel konulara başlamış olacak: zaten, hiçbir mezhebe zorlanmayacak, ama bütün mezhepler arasından seçme serbestliği olacaktır. Rousseau din ve erdem konusunda örnektir: Kalvenist olarak doğmuş buna rağmen Katolik mezhebine dönmüştür, gerçek bir inancı yoktu. Ama Savoie’lı sade bir papaz, bir alp manzarası önünde, nasıl kendi iç dünyası ve dünyadaki uyum görüntüsü içinde tanrının varlığı sezisini, insanın özgürlüğü kavramını ve gerçek bir ahlak duygusunu düşünmeye başladığını ona gösterdi. İşte Emile dünyaya sokuluyor: sadeliği ve doğallığıyla beğeni kazanıyor.
Bölüm V: Sophie.- Emile nasıl doğal bir genç olarak büyütülmek istendiyse Sophie’yi büyütürken de onun doğal bir genç kız olmasına bağlı kalındı. Ama yetiştirme yöntemleri cinsiyetine uydurulmuştur. Süs merakı yoktur ama Sophie sevimlidir; iyi ki ölçülülükle işlenmiş yeteneklerle donanmıştır; biraz boğazına düşkündür; duruma göre çok duyarlı ve kararsızdır, ama hiçbir zaman somurtkan değildir; sofuluğa kaçmadan dindardır; erdemden yanadır; toplum içinde sevimli ve sadedir, sözünü bilmez çapkınlara karşı kendini savunmada tezdir ve Télémaque’ın dışında, az şey okumuştur. İşte Emile için düşlenen eş: “ birbirlerini görmenin tam zamanı, onların karşılaşmalarına çalışalım”. İki genç karşılaşırlar ve birbirlerini beğenirler. İki yıl süren bir yolculuktan sonra, insanları tanımayı tamamlaması ve siyasi konulara başlaması gereklidir, Emile ile Sophie evlenirler. Bir çocukları olur. Eğitimcilik görevi sona ermiştir.
Sunar Yazıcıoğlu
Her fert bir sosyal topluluğun canlı bir üyesi olduğuna göre, sağlıklı bir topluluk sağlıklı insanlar tasarlar. Gerçek bir cumhuriyetin vazgeçemeyeceği gerçek özgür kişileri nasıl yetiştireceğiz? Bu soruya yanıt vermek için Rousseau kendi eğitim sistemini kurar. Tasarı uzun yıllar içinde olgunlaşır. Rousseau M. de Mably’nin yanında eğitimci olarak çalıştığından beri, eğitim üzerine küçük bir eser yazmıştı: Projet pour l’éducation de M. de Saint- Marie (M. de Saint- Marie’nin eğitimi için tasarı). O, sadece düşünsel bir biçimlenmenin yetersizliğini ilan ediyordu: “ Bir gencin eğitiminde saptanacak amaç, onun yüreğini, düşünce biçimini ve anlayışını oluşturmaktır ve bu benim nitelendirdiğim biçimde olmalıdır” der.
Daha sonra, kurallı ve eksiksiz bir şekilde sorar soruşturur, Montaigne’i yeniden okur, Locke’un çocukların eğitimi üzerine kitabını ve Crousaz, Morelly gibi çocuğun mutluluğu ve yaşamın gerekleri adına geleneksel göreneklere karşı savaşan çağdaş düşünürlerin bütün kitaplarını uygular. Emile’i yazarak, her şeyden önce, bir kitap kültürü döküntüleri arasında kötücü eğitim bilimcilerin, çocuğun ruhuna yerleştirdiği bozulma tohumlarını çürütmek gerektiğini göstermek ister. O halde Emile, eserinin geri kalanıyla sıkı bir ilişki içindedir: Rousseau orada eğitimbilimsel idealini açıklar.
Eğitimbilimsel ideal: Emile (1762).
Bölüm I: Emile beş yaşına kadar.- Bebek, bir sütanneye değil, doğal koruyanlarına emanet edilmelidir: Anne onu beslemeli, baba ona ilk bilgilerini vermelidir. Bununla beraber, açıklamaya uygun olması bakımından, varsayalım ki Emil yetimdir ve sadece eğitimiyle görevli bir dadıya emanet edilmiştir. Çocuğu kırsal kesimde yetiştirelim; soğuk banyolara alıştıralım; hareket serbestîsini yok edecek olan kundaktan uzak tutalım; onu her türlü alışkanlığın kölesi yapmayalım; hiddetlerinden kurtaralım; dilin zorluklarını ona göstermekte acele etmeyelim; basit gereksinimlerini dile getirmesine olanak verecek az sayıda kelimeleri net bir şekilde söylemesi ve doğru olarak kullanmasıyla yetinelim.
Bölüm II: Emile beşten on iki yaşa kadar, vücudun ve duyguların gelişimi.- Genel olarak, vakitsiz bir zorlama olmadan, kendi haline bırakılmalı: doğa ona bakacak ve ona öğretecektir. Bir konu üzerinde onunla tartışmaktan kaçınılmalı, ama yaşına göre davranılmalıdır: Ona ne öğretebilirsiniz? Henüz büyük şeyler değil: o, bilgileri özümleme yetisine sahip değildir. “ Büyük kural zaman kazanmak değil, ama zaman kaybetmek olmalıdır”; bununla beraber onu deneyle biçimlendirelim: eğer öfkeyle camları kırmışsa, onu penceresi olmayan bir odaya kapatalım. Peki, belleğini kuramsal derslerle mi dolduracağız? Ona dilleri, coğrafyayı, tarihi, edebiyatı mı öğretelim? Ona La Fontaine’in masallarıyla henüz tanımadığı toplumdaki bozulmayı mı açıklayacağız? Yararsız ve tehlikeli bir program! Bununla beraber, karakterini biçimlendirmeyi ihmal etmemeliyiz, ne de vücudunu geliştirmeyi ve duygularını inceltmeyi. On iki yaşında, Emil sağlıklı, güçlü kuvvetli, ateşli, tasasız, yaşamaktan zevk alan biri olacaktır.
Bölüm III: Emile on ikiden on beş yaşına kadar. Düşünsel ve teknik biçimlenme.- Emile şimdi zihnini donatacaktır, ama sadece deneyimle: eğitimcisinin kılavuzluğunda, gözlemlemeyi ve olaylar üzerinde düşünmeyi öğrenecektir ve “ bilimi keşfedecektir”; böylece kendisine yararlı olacak olan coğrafya, kozmografya, fizik gibi bilimleri özümleyecektir. Bundan başka, teknik bir eğitim alacak ve bir el zanaatını öğrenecektir: böylece Emile örneğin marangoz olacaktır. Sonunda deneyiminin verilerini gruplandırıp, kıyaslayarak, Emile düşünmeye alışacak, ardından da düşünce yürütecektir. On beş yaşında, “ Emile az şey bilmektedir, ama bildiklerinin hepsi kendisine aittir… çalışkan, yetinmesini bilen, sabırlı, iradesi sağlam, cesaret doludur… kendisini ilgilendiren her konuda erdemlidir”.
Bölüm IV: Emile on beşten yirmi yaşına kadar. Ahlak ve din gelişimi.- Emile’de duygudaşlığa ve acımaya eğilimler özendirilecektir. Ona insanları tanımayı öğretmek için, Plutarque gibi gerçek büyük insanların yaşamını anlatan eski tarihçileri ve bir de gerçek anlamıyla hikâyeler şeklinde kısaltılmış fablları okuma olanağı verilecektir. Sadece on sekiz yaşında, Emile dinsel konulara başlamış olacak: zaten, hiçbir mezhebe zorlanmayacak, ama bütün mezhepler arasından seçme serbestliği olacaktır. Rousseau din ve erdem konusunda örnektir: Kalvenist olarak doğmuş buna rağmen Katolik mezhebine dönmüştür, gerçek bir inancı yoktu. Ama Savoie’lı sade bir papaz, bir alp manzarası önünde, nasıl kendi iç dünyası ve dünyadaki uyum görüntüsü içinde tanrının varlığı sezisini, insanın özgürlüğü kavramını ve gerçek bir ahlak duygusunu düşünmeye başladığını ona gösterdi. İşte Emile dünyaya sokuluyor: sadeliği ve doğallığıyla beğeni kazanıyor.
Bölüm V: Sophie.- Emile nasıl doğal bir genç olarak büyütülmek istendiyse Sophie’yi büyütürken de onun doğal bir genç kız olmasına bağlı kalındı. Ama yetiştirme yöntemleri cinsiyetine uydurulmuştur. Süs merakı yoktur ama Sophie sevimlidir; iyi ki ölçülülükle işlenmiş yeteneklerle donanmıştır; biraz boğazına düşkündür; duruma göre çok duyarlı ve kararsızdır, ama hiçbir zaman somurtkan değildir; sofuluğa kaçmadan dindardır; erdemden yanadır; toplum içinde sevimli ve sadedir, sözünü bilmez çapkınlara karşı kendini savunmada tezdir ve Télémaque’ın dışında, az şey okumuştur. İşte Emile için düşlenen eş: “ birbirlerini görmenin tam zamanı, onların karşılaşmalarına çalışalım”. İki genç karşılaşırlar ve birbirlerini beğenirler. İki yıl süren bir yolculuktan sonra, insanları tanımayı tamamlaması ve siyasi konulara başlaması gereklidir, Emile ile Sophie evlenirler. Bir çocukları olur. Eğitimcilik görevi sona ermiştir.
Sunar Yazıcıoğlu